Trumponomi’nin ABD’de Otomotive Etkileri

Trumponomi’nin ABD’de Otomotive Etkileri

Trumponomi’nin ABD’de Otomotive Etkileri

Donald Trump yönetiminin 2 Nisan'da Çin, Meksika ve Kanada başta olmak üzere çeşitli ülkelere uyguladığı gümrük vergisi artışı, otomotiv devlerinin üretim stratejilerinde köklü değişikliklere yol açtı. Tüm dünyada deprem etkisi yaratan tarife artışları Amerika’nın dış ticaret açığını azaltarak üretim yatırımlarını ABD’ye kaydırma ve uzun vadede Çin’in dünya ekonomisinin liderliğine oturmasını önleme amacı güdüyor.

Özellikle Kuzey Amerika'daki karmaşık tedarik zincirleri nedeniyle bu karar, bölgedeki üreticilerin maliyet yapılarını derinden etkiledi. Kuzey Amerika’’daki üretim yapısı Meksika, ABD ve Kanada’da farklı üretim tesislerinde yapılan üretimin birbirine bağımlılığı üzerine kurulu. Yedek parça gümrük tarifelerinin trump yönetimi tarafındna nihai ürün tarifelerinden ayrı tutulmaması firmaların da buna göre farklı stratejileri hayata geçirmesini zorunlu kılıyor. Birçok firma, USMCA (ABD-Kanada-Meksika Serbest Ticaret Anlaşması) bünyesinde farklı ürünlere göre farklı tarife oranlarının tanımlanması beklentisi içerisine girdi.

Japon otomotiv devi Nissan, ABD pazarında satılan bazı modellerin üretimini Japonya'dan ABD'ye kaydırmayı planladığını duyurdu. Özellikle Rogue SUV modelinin üretiminin Fukuoka'dan ABD'ye taşınması gündemde. Nissan CEO ve üst kademede yapmış olduğu değişikliklerle mevcut finansal sorunlarını aşmak için çok ciddi çaba içerisine girmiş görünüyor.

Benzer şekilde Honda, Meksika'daki üretimini yavaşlatarak Amerikan otomobil pazarında çok tutulan hibrit Civic serisini Indiana'daki tesislerine taşıma kararı aldı. Bu karar aracın bir sonraki neslinin üretimini de kapsıyor.

General Motors ise hafif kamyon üretimini artırmak için Indiana'da bulunan tesislerine yatırım yapacağını açıkladı. CEO Mary Barra, daha önceki açıklamalarında bu tür hamlelerin sinyalini vermişti.

Stellantis Grubu, yeni vergi düzenlemelerinin belirsizliği nedeniyle Kanada ve Meksika'daki bazı tesislerini geçici olarak kapatma kararı aldı. Kanada’da bulunan Windsor ve Meksika Toluca montaj tesislerindeki üretimin durdurulması, ABD'deki 900 çalışanın da kısa süreliğine işten çıkarılmasına yol açtı. Şirket, USMCA kurallarına uyumlu bir üretim yapısına sahip olsalar da gümrük vergilerinin geçici olarak devam edeceğini belirterek, operasyonel ayarlamalar yaptığını duyurdu. Stellantis, USCMA kuralları çerçevesinde Amerikan menşeli parça oranıyla ilgili yeni düzenlemeler beklediğini de ilan etti.

ABD’de üretim yapan otomotiv devi Toyota, Kanada ve Meksika'dan gelen yedek parçaların ek maliyetlerini tedarikçileriyle paylaşacağını açıklayarak yeni tarifelerin satış rakamlarına yansımasını önleme politikası güttüğünü ilan etti. Toyota’nın bunun dışında başka önlemlere yönelip yönelmeyeceği takip ediliyor.  

Hyundai ise ABD'deki üretim kapasitesini artırmak için 21 milyar dolarlık bir yatırım planını 2 nisan öncesinde açıklayarak ön almış bulunuyordu. Trump yönetimi de bu karardan duyduğu memnuniyeti ifade etmişti. Hyundai bu nedenle yeni gümrük tarifeleri sonrasında yatırımları kaydırma yönünde ek bir  tedbir alma ihtiyacı duymadı.

Elektrikli araç segmentinde ise büyük bir değişim beklenmiyor. Ancak tüm sektör temsilcileriin neredeyse 1 hafta içerisinde gerekli tedbirleri açıklamış olmaları genel olarak otomotiv sektörünün bu vergi artışlarına hazırlıklı olduğu ve oyun planlarını önceden oluşturduklarını gösteriyor. Meksika, Kanada ve Çin dışındaki ülkelere uygulanacak tarifelerin 90 gün askıya alınması, pazarlıkların devam ettiğini gösteriyor.

ABD'nin gümrük politikaları, otomotiv üreticilerini derinden etkilemeye devam ediyor. Üretim hatlarının yeniden konumlandırılması, tedarik zincirlerinin gözden geçirilmesi ve yatırım stratejilerinin revize edilmesi, sektörün yeni normları haline geldi. Ancak, uzun vadeli etkilerin ne olacağı henüz net değil.

Küresel otomotiv endüstrisi, bu belirsizlik ortamında esnekliğini korumak zorunda kalacak gibi görünüyor. Ancak bir üretim bandının planlanması, taşınması ve diğer sistemlerle entegrasyonunu uzun bir süre alması ve bu sürenin sonunda Trumponomi paradigmasının hangi yeni trendleri tetikleyeceğinin belirsiz olması bu esnekliğe ciddi sınırlamalar getiriyor.

Advertisement